1970’lerde Amerika’da Aile ve Evlilik Terapisi derneği kurulmuştur. Daha sonra 1983’te Türkiye’de ilk olarak Türkiye Aile planlaması Derneği kurulmuştur. Aile danışmanlığı toplumun en küçük yapı taşı olarak görülen ailenin tüm fertlerini bir bütün olarak ele alan bir alandır. Aile danışmanlığında tema aileden çıkmamak şartıyla, bireysel problemlerin çözümühedeflenir. Burada asıl olan Sistemler Kuramı’dır. Bu bağlama göre en güçlü ve en zayıf halka birbirine eş değerdir. Çünkü hepsi ayrı ayrı bir bütünü temsil eder ve organizasyon halinde bir denge oluşturur. Genelden özele indirildiğinde bireysel problemlerin çözümü bütüne de yansıyacak ve aile ilişkileri de güçlenecektir.

​

Aile danışmanlığında genellikle çocukların büyütülmesi ve disiplin sağlanması konusunda anlaşmazlıklar, anne-babanın yoğunluğu, evdeki iş bölümü eşitsizliği aile büyükleri ile ilgili problemler, maddi problemler ve ailece vakit geçirmeme gibi sorunlar listelenir. Bu gibi sorunlar ailenin birlik ve beraberliğini tehdit etmeye başlar. Burada mutlaka bir uzman ile ailenin tüm fertlerinin bulunduğu bir seans örgüsü planlanmalıdır. Temel problem listesi yapılarak ailenin tüm fertlerine psikoeğitim verilmelidir. Örneğin, anne çocuğa bir yakın bir uzak davrandığı zaman çocuk bunu anlamlandıramayacak ve gerçeklik algısı bozulacaktır. Ya da anne ve baba çocuğun yaptığı davranış karşısında 2 farklı tutum sergilerse (birininevet dediğine diğerinin hayır demesi gibi) burada çocuk neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamayacak ve yine gerçeklik algısında bozulmalar oluşacaktır. Bu ‘Katatoni’ dediğimiz donup kalma davranışlarına sebep olabilmektedir.

 

Burada tüm aile ile koordine halde çalışılmalıdır. Anne ve baba arasındaki patoloji çocukta ruhsal bozukluğa yol açabilmektedir. Çocukta bir problem varsa dahi mutlaka anne, baba ve çocukla bir bütün olarak aile danışmanlığıkapsamında çalışılmalıdır.

 

Aile danışmanlığı ailenin yapıcı yönlerine vurgu yapar. İlişkiyi başlatan, yapmaktan keyif aldıkları ortak alanlar keşfedilir. Yapıcı alanlar güçlendirilirse, zayıf taraflar azalır. Anne ve baba arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi ve çocuk üzerinde ortak tutum ve sorumluluk edinilmesi hedef alınır.

​

Haneke ‘’Halının altına süpürülen şeyler, gün gelir halıyı harekete geçirir.’’ der. Kapalı kalan kutular açılmalı, sorunlar çözüme kavuşturulmalıdır.