Kişilerin bir gerçek benlikleri (real self) bir de olmak istedikleri (ideal self) benlikleri vardır. Gerçekte oldukları kişi ve idealize ettikleri kişilikleri arasında ne kadar fazla fark varsa bu o kadar sorun yaratabilir. Kişi istediği gibi olamadığında, istediği hayatı yaşayamadığında sıkışmış, çaresiz, mağdur, kırgın, üzgün ve öfkeli hissedebilir. Bazen kendi hayalleri gerçekleşmediğinde, bazen mevcut düzeni bozulduğunda, beklenmedik bir olayla karşılaştığında, ani bir travma, ölüm, ayrılık, iş kaybı gibi sorunlar yaşadığında bununla nasıl başa çıkabileceğini öğrenmezse zorluk yaşayabilir.

 

Bu gibi sorunlar kişide Depresyon, Anksiyete, Panik Atak, Sosyal Fobi, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Kişilik Bozuklukları, Yeme Bozuklukları, Uyku Bozuklukları, OKB, Özgüven Eksikliği, İletişim Sorunları, Evlilik ve Çift Sorunları, Cinsel Sorunlar, Kaygı Bozuklukları gibi rahatsızlıklara neden olabilir.

 

Bireysel psikoterapide hedef öncelikle kişinin güncel problemlerini ele alarak gündelik hayatında motivasyon sağlamaktır. Kendi hayatını, aile birliğini, sosyal çevresini ve işhayatını bir düzene oturtarak, geçmişten gelen travmalarının ileride tekrar bir problem haline dönüşmemesini, dönüştüğüdurumlarda ise bununla nasıl baş etmesi gerektiğini keşfetmesini sağlamaktır. Bunun için duygu düzenleme protokolü, iletişim becerisi, sosyal beceriler ve problem çözme teknikleri geliştirilir. Sorun yaratabilecek durumlar karşısında gevşeme teknikleri öğretilir. Güncel hayatı sekteye uğratmayacak stabilite sağlandıktan sonra geçmiş travmalar ele alınır. Katı düşünce ve inanç sistemi yaratan şemalar saptanır. Algı ve düşünce açısı değiştirilerek duyarsızlaştırma sağlanır. Belleğe olumsuz düşünce yerine olumlu algılar işlenir.